2012'nin ilgi çeken filmlerinden olan The Women in Black, Şu an 2012 filmleri arasında en çok oylanan 10. film ve puanı en yüksek olan korku filmi olarak dikkat çekiyor. Yönetmeni, bundan önce "Eden Lake" gibi türünün önemli filmlerinden biri yazıp, yönetmiş.
Arthur Kipps, eşini oğlunun doğumunda kaybetmiş bir hukukçudur. Kendisine, Londra'nın dışında bir kasabada bulunan Eel Marsh konağıyla ilgili resmi belgeleri araştırma görevi verilmiştir. Konağın sahibi Alice Drablow, bir ay kadar önce ölmüş, oğlunu da bir kazada kaybettiği için yasal varisi bulunmamaktaymış. Kipps, kasabaya ulaşınca işler umduğu gitmez. Kasaba halkı yabancılara karşı pek samimi değildir.
Film genel olarak lanetli ev ve hayalet hikayelerini konu edinen mistik bir korku filmi olmuş. Kasabanın dışında kalan hatta ulaşımın zor olduğu, kasabaya daracık bir kordonla bağlanan ev korku filmi için biçilmiş kaftan. Bunun dışında yönetmen, tanıdığımız korku filmi enstrümanlarını çok güzel kullanmış. Mezarlık, hayaletler, cam da el izi, aynalar, oyuncular ve tabii karanlık... Malikhaneyi kasabadan ayıran yolda olan gel-git dışında diğer filmlerden farklılaşan bir yönü yok.
Mistik olaylara dayanan korku filmlerini sevenlere tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder