.png)
Türkçesi "Uğultulu Tepeler" olan film bir edebiyat uyarlaması, eserin sahibi Emily Brontë kitabı 1847 yılında 29 yaşında ve ölmeden bir sene önce yayınlamıştır. İlki 1920 yılında olmak üzere eser 37 farklı yapıma kaynaklık etmiş. Film ve dizi olarak seyirci ile buluşmuştur. Imdb kayıtlarına göre Metin Erksan'ın "Ölmeyen Aşk" isimli filmini bu kitaptan uyarlamıştır.
Sokakta bulduğu zenci çocuğu evine getiren aile babası Mr. Earnshaw sadece iyi bir Hristiyan olmanın yükümlüğü gereği bu eylemini gerçekleştirmiştir. Fakat bu isimsiz çocuk, aksi, tembel, asi ve nankördür. Mr. Earnshaw'ın oğlu Hindley yeni çocuktan pek hoşlanmamaktadır çünkü çocuk zencidir. Kızı Cathy ise yeni çocuğa karşı olağan üstü bir sempati beslemektedir. Baba, yeni çocuğu evladı gibi görmektedir ve ona bir kilise töreni ile Heathcliff ismi verilecektir. Çiftlik içindeki bu insanların hikayeleri zamanla şekillenecektir.
Hikaye oldukça bilindik ve anlaşılabilir. Fakat kahraman Heathcliff, izleyicide herhangi bir sempati uyandırmıyor. Suskunluğu pek anlaşılabilir değil. Vefa duygusu yok. Fakat arada hak verilebilecek durumları var. Bu da hikayenin sürükleyiciliği ile ilgili bir sıkıntı yaratıyor. Romanın farklı bir uyarlaması olabilir fakat iyi bir uyarlaması olup olmadığı hakkında kafada soru işaretleri bırakıyor.
Olağanüstü, güzel bir çevrede çekilen filmde bu çevreye uygun uzun süren manzara görüntüleri kullanılmış. Bazı sahneler bir fotoğraf karesi gibi, fakat bu hikayenin akıcılığını olumsuz etkiliyor. Çok fazla ve neden kullanıldığı anlaşılmayan yakın planlar var. Yakın planların bu derece fazlalığı da seyir keyfini azaltıyor. Filmde çiftlik ve çevresindeki sesler iyi bir şekilde kullanılmış yani ses olarak oldukça zengin.
Sonuçta aynı hikayenin çok daha fazla dikkat çeken filmleri var. Kurgusu ve çekimi farklı olan, ana akım sinemadan daha ayrıksı duran ve sanat uğruna seyir keyfinden ödün verilen filmleri sevenlerdenseniz buyurun derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder